6 Aralık 2015 Pazar

Sevdiğim İçin

Umuttan kalakalan güzel günlerde açan onca pembe günlerin ardından, sana yalvarmak, arkandan ağlamak, hüsran, yalan, yalan diye inlemek yok artık. Çokça güldüğümüz geceler sensiz daha mı güzel , bilemem, ağlasam susturamazasın beni şimdi. Kahkahadan çatlamak istiyorsan yap bunu. Oysa sen gülünce içimde bir tiksinti beliriyor sadece. Yaptıklarına mı gülüyorsun acuze? Kahraman say kedini adilikten yoksun sayılacaksan ama benden gizlemeye çalıştığında komik olacakasın. Herkes her şey yitip gitmişken sen yazmaya bile değmez bir acuze, kendini dünyanın merkezinde sanan bir bok böceğisin. Unutma ki dünyayı yuvarladığını sanıyorsun ama, yükün sadece sana ağır. O dünya sandığın şey sadece küçük bir boktan ibaret. Bunu sana benden başkası söylemezdi emin ol. Sen yine de kendini üstün sayacaksan say ama bil ki üstüne çıkacağın şey yalnızca yuvarlamakta olduğun şeydir. Korkaklara özgü güçlü cesaretin, bil ki sadece seni sevenlerin seni kırmamak için çabalamasından kaynaklanıyor. Sen diğer yanağını gösterenlere kolayca tokat atabiliyorsun diye böbürleniyorsun sadece. Sen kendini biraz mutlu hisset diye yuvarladığın şeyin bile yuvarlak olduğunu söylüyoruz. Yuvarladığın şey bile adam akıllı yuvarlak değil, sen onu bile süründürdüğün için bir halta benzemiyor. Bunu da sana söyleyecek kişi benim ama seni sevdiğim için söylemiyorum.

Zühal Bakır

Karşı Kefe



Ne bir merhaba kalır geriye ne de esenlik dilekleri.
Bir unutuldun mu, gitti gider haybeye tüm anılar.
Derin bir merak kalır yine eskisi gibi olunur mu diye.
Bir resim ararsın belki gizliden, istesen sanki bütün gururlar resme yapışır bir daha hiç bakmazsın. İstemezsin, gururun hep sende kalır.
Çoluk çocuğa karışır tüm çocukluk anıların.
Çocuklar birbirini tanımadan büyürler.
Bir gün yolda karşılaşsalar geçip giderler burnunda bir sızıyla, sızı bu sözcüklerde kalır.
Kalakalan ben.
Nerede izini bulursam yakalamayan, bakakalan ben yine.
Hiçbir şey eskisi gibi değildir.
Hiçbir şey beni kaybettiğin cümleden daha zehir değildir.
Unutulursun sen de tabi.
Naif bilmelerimin ardındaki kaskatı vurdumduymazlığın şaşırtmadığında artık, sen de yerlere serilirsin.
Tüm çocukluk anıları çoluk çocuğa karışır.
Ben benimkilerin yüzünü öte yana çeviririm, seni bilmesinler diye.
Sen var bu yana dön, artık ne gam ne figan.
Sonları yazarım ben.
Yoksa kolay kolay kötüyü yazamam bilirsin.

Gün geçer, biter sızı.
Sen içimde çok sızladın bilesin.
Gününden, dününden, bugünden bütün bildiklerimi unutmaya çalıştım.
Artık sormuyorum, meraktan olsa bile.
Her sızı bugüne karışır, seyrelir zamanın devşirmesiyle.
Seyreldin sen de.
Hiç olmamış varsayıyorum seni.
Var saysam, tartıda ağırlığın oluyor.
Fazla paha etmesen de karşı kefede düşüşüne razı gelmiyor yüreğim.
Yanına doğru eğiliyorum eskiden kalma bir aceleyle.
Yoruluyorum.
Zaten hiç olmamışsın. 
Anlıyorum!
 
Zuhal Bakır